28 Eylül 2009 Pazartesi

az kaldı,evet!

az kaldı, çok az kaldı... bir çabuk dönmeni hep istiyordum zaten, zaten özlemiştim aq da, bugün çok fazla istedim şu an burda olabilmeni. yemin ederim, "sevinç artık gel aq " dedim oturup ağlarken.  :(


ev içinde yine aynı klişe krizlerden biri yaşandı sadece ama artık nasıl dolmuşsam it gibi ağladım patladım resmen.Nida bu tarafta olmadığı için evden çıkıp sana gelmeyi ve rahatlamayı istedim ama ne çare... 10 gün kaldı şurda! ha gayret dedim kendime de bir nebze işte... özlediğimin zaten farkındaydım da bu kadar olduğunu bilmiyordum be. annemlerin zırıltısına değil en çok bunun için ağladım lan bu gece :\ bakayım valla öyle... :'(

13 Eylül 2009 Pazar

asigim ulan ben
cok pis hem de!!
camda falan gozetliyorum adami, isten gelmesini bekliyorum
ama adami yalnizligindan kurtaramadik!!

1 Eylül 2009 Salı

iftar sofrası

ayyy çok mu nispet misali olacak bilemedim. sen bizi "msn'e gelin de konuşak" diye çağırdığın sıralarda biz (yani Nida, Nihan, Sedef, Sedef'in arkadaşı Gizem ve ben) masaya kurulmuş Nida'nın ellerinlen yaptığı yimekleri öğütüyorduk vallahülazim. Tam da böyle "ulen bir tek Sevinç eksik yahu!" dedik aradan dakikalar geçti ve Kamuran abi aradı, haber verdi falan. Ama üzülme sen dön ziyafet çekicez toplucanak ;)

He bu arada Nida acayip güzel yapmıştı lan yemekleri. of çok pis kaptırıp yemişim, eve geldiğimde bir çöktüm oturduğum yere resmen fazla yemekten. x) tarhana çorbası yapmış, pilav yapmış, tavuk yapmış falan süperdi süperdi, ımhh.. he gerçi tavuğu son dakikada Nihan kurtardı gerçi o ayrı. Nihan olaya el atmasaydı belki de aç kalmıştık oruçlu halimizle :p (Nida dalmasın şimdi bana bunu okuyunca neyse geçelim! ) x) he bir de tavukgöğsü yapmaya çalışmış tatlı olarak ama onda baya bi başarısız olmuş, kendi de itiraf etti diye rahatça yazıyorum valla :)

Yanisi çok pis yedik, içtik, sohbet ettik, dizi izledik falan. pek hoş bir gündü kanımca, bakayım valla güzeldi. x)

He ayrıca bize ayar çekiyorsun yazmıyoruz diye ama sen de yazmıyorsun! hıh!
yaz ulan!

neyse şimdilik yine bu kadar, öptüm seni kuzuumm..

22 Ağustos 2009 Cumartesi

kızma lan, yazdık.

aslında yazılmalık çok da bi şey yok.
annem konya'ya gitti. ramazan boyunca orda bi yerel kanalda makyözlük yapacak. benim de yanına gitme durumum var. hani zaten çok merak ediyordum konya'yı, fırsattan istifade...
ama burda bi belgesel işi var, oraya çağırdılar. eğer o iş olursa benim konya hayallerim suya düşebilir tabüğ.
başka başka... bizim bahçedeki incirler kafam kadar oldu. yakın zamanda serap'la onlara dalmayı planlıyoruz.

şapşallığın daniskasına hoşgeldiniz..!

ya ben kendimi nerelere atayım Sevinç bana bir şey de lütfen..!
daha Ümit'in doğum gününe iki gün varken ben acaba nasıl bir mesaj atsam diye telefonda öyle bir şeyler yazıyordum falan. ki öyle böyle derken ben şu şekilde başladım; "Bu kadar uzakta olmasın arağmen belki de hiç olamayacak kadar yakınımda hissedip dertleşebildiğim adam, ..."
sonra hangi akla hizmetse ben gönderilecek numara da hazır olsun mantığı ile mesaj daha bitmeden o yarım halindeyken ben rehbere geçip numaranın üzerine geldim. seçmek için bir kere basman yeterli ve hani mesaja kaldığın yerden devam edicem sonra. ama gerizekalı telefonumun tuşu sen onu iki kere algıla ve tak diye gönder..! o hali ile gitti elim ayağıma dolandı engelleyemiyorsun da psikopat köpekler gibi koştura koştıra gitti mesaj, ileti raporu da geldi "heh dedim al bir de burdan yak..." neyse sonra Nida sağolsun kurtarıcı bir mesaj yazdı benim adıma, anında gönderdim onu arkasından. hala Ümit'den bir tepki bir cevap bir çağrı yok o ayrı mesele.
o mesaj öyle ne güzel kayıtlı durucaktı, belki de vazgeçip yollamicaktım aq ya. şimdi mecbur kaldım yollicam yani bir mesaj... :/
nalet olsun gulüm yaa, modundayım resmen şu an. gece bir gram da uyku girmedi gözüme zaten. kendime kızsam ne çare, mesaj gitti gülüm keten helva mesali...

o zaman sana hediye ediyorum bu şarkıyı...!

I will never never give my love to somebody else's lover
Just didn't wanna hear your lies, but first I had to discover
I forgot to look in your eyes and now I have to suffer
No, I will never ever fall in love with somebody else's lover

Somebody help me
Somebody teach me
Somebody tell me what to do
How should I handle you
I may be heartless
To feel so endearious
I've given the matter you come to,
The reason and know for sure that

Why did you deceive me
You say you didn't want to hurt me
But why then did you hold me tight
You knew it would break me
Why is it that I've chosen the wrong way
Which then brought me to you
But now that I've been there
I should have know better and

I will never never give my soul to somebody else's lover
How could I believe it, fallen for your lies
I know for sure that I will look in your eyes
More than a moment
I will ignore my deepest feelings inside
No I will never
(Give my love to somebody else's lover)
Just didn't believe in your lies
(But first I had to discover)
Forgot to look in your eyes
And now I have to whoaoaoa
(No, I will never ever fall in love with somebody else's lover)
(Somebody else's lover (3x))
Somebody else's lover

21 Ağustos 2009 Cuma

I think, somebody forgot this page!

12 Ağustos 2009 Çarşamba

son öss demimizi de vurduk. hem de golden shot yaptık bence.

bugün öss sonuçları açıklandı ve ben sanırım kendi sonucuma sevinmediğim kadar sevindim. gerçi kendi sonucuma sevinmiş miydim ki lan ben? neyse...
efenim, gurur tablomuz şöyle:
can, bilkent burslu-matematik
yaprak, bozok-hacettepe-tıp(şöyle açıklayayım: aslında bozok üniversitesi ama bu üniversite derslerini hacettepe kampüsünde ve hacettepe tıp öğrencileriyle beraber veriyo. o yüzden yaprak da bozok-hacettepe mezunu görünecek)
yağız, ankara-tıp.
sinan, odtü-makina.
mira, hacettepe-diş hekimliği.
eda, koç burslu-hukuk.
bu kadar :) çok mutluyum ki ben. çok eğlendim ki.
yahu siz bu konuya neden takıldınız bu kadar
bazen denemek istiyorsun bazı şeyleri. ayrıca benm bünyem çok sağlam ve cidden güvendiğim insanlar vardı yanımda. ikinci kere olursa o zaman kızmaya hakkınız olabilir. ama şu durumda yok. hayatımda bunu da denedim diyecem. çok elzem birşey olmadıgının farkındayım ama olmuş bitmiş. zararını da görmedim yani.
neyse bu zehirlenme durumuna üzüldüm babama sor bakalım o sana akıl verir, biliyorsun oldukça deneyimli bu konuda.
can nereye gitti ben anlamadım ki, ne kadar sürecekmiş bu sefer? annen sarar yani tahmin edebiliyorum. çalışıyo mu şimdi napıyo?
bizim çocuklar da cuma günü gidiyorlar onun burukluğu var biraz üzerimde. durmadan parti yapıyoruz yarın dogumgünümü kutlucaz, sanrıım baya bi insan olacak. bugün de vardı bişiler zencinin teki sardı bana. şimdi odadamdayım ama nasıl attım kendimi odaya ona gözükmemeye çalışarak bilemiyorum:)
sabah bekledim sizi girin nete yazışak diye ama yoktunuz, senn blgisayar arıza yapmış sanırsam. artık yapacaz bişiler, ayrıca serap annemler var konuşamayız diyon da bişi de konuşmayız zaten yüzünüzü görürüm yani bişi yok bunda.
neyse öpenzi şimdilik görüşello en kısa zamanda
peipei

11 Ağustos 2009 Salı

yazımsı.

şu içme mevzusunda inanılmaz kızgın inanılmaz atarlıyım sana sevinç. ama şu koşullarda bunu seninle tartışmaya girişmiycem. çok annemsi bi cümle olacak belki ama: evde görüşcez senle.
okuldakilerden haberim yok. merakım da olmadığından sormuyorumdur belki, bilmiyorum.
cem haftaya finlandiya'ya gidiyor temelli, bugün onunla vedalaştık gizem'le beraber.
ben temizlik yaparken çamaşır suyundan zehirlendim, ölüyorum buralarda iki gündür.
can denize açıldı diye annem depresyona girdi, durup durup bana sarıyo. anlayacağın benim açımdan çok da keyifli vakitler değil bu aralar...
geçen hafta da şile'deydim. fena değildi. tatil işte.
yarına da mert gelecek. bikaç gün kalacak burda. büyük olasılıkla iyi vakit geçircez ama bakalım tabi.
çok hastayım, çok keyifsizim. bilgilendirmek adına yazdım sadece.
iyileşince dönerim.

10 Ağustos 2009 Pazartesi

len nida senn okul tayfası ne alemde acaba merak ettim şimdi. en son mahalle tren yapıyordu. çufçuflanan var mı arada:)
yeni bir dedikodu varsa anlat da eylenek

usa da neler oluyor? son gelişmeler:)

bi kerem hayatta benden güvensiz kaç eleman vardır merak içerisndeyim
e be yüzyıllık dostum serap ben burdakilere güvenmesem böyle birşeye kalkışır mıyım ya allasen.
çok sağlam adam burdakiler harbiden bak tama altugla kavga etmiş olabilirim ama severim yine de herkesi. ayrıcanaktan kıyamam ki ben sana bu dogumgünlerini bir türlü adam gibi kutlayamamaktan da son derece bıktım. (bu nasıl bir cümle oldu anlayamadım ya neyse :} )
gelince yaparız bişiler merak eyleme sen.
demin ahmetle duş sonrası güreş yaptık len:)
cümle biraz amacından saptı ama yani duş aldım ben bu da almış. geldi odaya arkadaşın sanırım fazla enerjisi vardı bi dövmeye başladı beni ama ıslak havluyla girişti anasını! fena dayak yedim :) ama ben de altta kalır mıyım vurdum bikaç tane sonra bu benim huylu oldugumu farketti ağlatana kadar gıdıkladı gerisini hatırlamıyorum zaten:)
bir de meltem bana 'pis' dedi. ya inanabiliyo musunuz bana pis dedi. dağınık değil vurguluyorum PİS dedi. fena kavgaya tutuşurduk da hadi dedim boşuna kavga etmeyek
dedim ki kendi kendime keşke serapla nida da burda olaydı da söleselerdi gece gece eserekli bir şekilde temziliğe girişmelerimi anlatsalardı.
ya burda adamda kural falan kalmıyo oda fena pis. ama topluyorsun bir saate aynı. insan bir süreden sonra bıkıyor sadece günlük pislikleri topluyorum gerisi kalıyor. herkesin yumuşak akrnı farklı olabilir o bunu anlamıyor. mesela onun için pis olmak küllüğü yatarken çöpe atmamak. tamam ben demşyorum ki atmayalım ama bazen unutyoruz ama o zaman ben pis olmam ki, unutkan olurum. neyse yani pis deyince fırladı ben de antenler. yazmak istedim.
ayrıca salı günü birşeyle yapmayı planlıyorlar o yusden msne giremeyebilrim yani gece giremeyebilirm de sabahtan türkiye saatiyle 11-12 gibi girebilirm onu konuşuruz zaten.
öyle yani ben yine yazarım dostlarım sevoorum sizi. bekleyin beni yolu yarıladık
peipeiiii:)

6 Ağustos 2009 Perşembe

Tırlatmama kaç adım kaldı acaba..!

Çığlık atsam duyar mısın sesimi satırlarımdan lan! :/
Şöyle bir pöykürtsem nefesimi falan, he hacı? :)

Hayır havanın sıcak olmasına mı yanayım, koca yaz geçecek ve sadece bir benim denize girememe mi yanayım, koca İstanbul'da bir başıma kalmama mı yanayım, Gizem gelmiş bana ahkam kesiyor "hiç selam vermiyorsun!" falan diye onla mı cebelleşeyim...

Allah'ım kendimi nerelere atayım..! Öleyim ben lan, ahanda bu sıcakta çıkan orman yangınlarında yanayım e mi, denize dokunabilsem sularda boğulacam o da olmuyor..! Onu da geçtim cüzdan para doldu harcayamıyorum lan ona içim gidiyor en çok :) Başka zaman olsa herkesden ses çıkar şunu bunu yapalım diye, bende para olmaz. Şimdi tam tersi durumdayım!

Ay bayılazaaammm.....

4 Ağustos 2009 Salı

21 olmak... ama yalnız... :\

eee.... bu muydu yani şimdi... ne anladım ben bu işten... Ne sen varsın, ne Nida var, ne Ezgi var, ne İpek var...! Ulan bu sene için anlaştınız mı lan siz..?! :(


2 Ağustos 2009 Pazar

-- Tıkandım yani..! --

Hadi denedin ettin ona lafım yok da yani bi yandan da "iyi halt ettin!" demiyor değilim hani..! bir de övünür gibi "bana çok bir şey olmadı" diyorsun Sevinç!! Bir nefes iki nefes içilir de neden üç dal içiyorsun acaba! Ayrıca ordaki ortamınız ne kadar güvenilir, nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun!
Neyse artık olan olmuş tabii de mümkünse bundan sonra abartma, hatta içme bile!!

Bizi soracak olursan da dün, yani Cumartesi günü, Nida ile Kuzguncuk'a gittik; Sedef de vardı. Yeni yer keşfettik Kuzguncuk'da Hayat Kahvesi diye orda da oturduk biraz ama orasının fiyatları hafif cep yakan türden olduğu için denemelikti o takılmacamız, çok sıklıkla gidilmez yani. Çınaraltı'ndan zaten asla vazgeçilmez yani (H)

Cumartesi gününün gecesinde de Nida burda tek kalmasın diye annemleri kafaya aldım bir de ben de Nida'da kaldım falan, bayağı bir hoş oldu yani. O güne ve geceye ait detayları sana Nida anlatır artık en matrak hali ile; zira biz bayağı bir gülme krizine girdik benim sayemde (H) XD
Daha doğrusu benim rezilliğim sayesinde, tamam itiraf edeyim yani bunu :p

Neyse öyle yani... Biz kafamız sağlam geziyoruz merak etme sen bizi, sadece sıcak burası biraz o kadar! Sen de kendini merakta bıraktıracak şeyler yapma mümkünse..!

Öpüldün şimdilik yafrum...
ulan ben burda ne haldeyim aceba
he sorarım sevgili dostlarım
tam diyorum aldım bilgisayarı birilerinden nah internet bağlantısı gidiyor bırak birilerine mail atmayı babamları bile 1.5 haftadır arayamıyorum!
burda saat 3 şimdi. sinir yaptım dedim bu sefer kullanacğım bilgisayarı aldım elime geçtim korüdore anca yazabiliyorum bişiler. ama herkes benden gördü aldılar sandalyelerini ve bilgisayarlarını geldiler buraya. internet cafe gibi oldu bi anda burası:)
bi sürü şey yaptık hangi birini anlatsam ki
en büyük deneyimimi söylüyorum sıkı durun!
esrar içtim ben ama pek bir güzeldi ama anasını satayım ya ilk defa denedim anca 3 dalda kafa olabildim meltem 2.den çeti bi tane yamuldu. herkes kustu falan ben de sadece anlamsız bir kahkaha. ama nasıl görmeniz lazım çenem benden ayrı takılıyor yani o kadar:)
ayrıca arkadaşlar araba aldılar hep geziyoruz onlarla. göle gittik geçen gün ama ben giredim bir sonraki bahara:) sonra burger a gittim bence türkiyedeki daha güzel hem de daha ucuz. anasını satayım 7dolar lan bi menü sapıtmışlar bunlar
bir de gerçek ama gerçek zippo aldım lan hemide 20 dolara:)
yarın da şehre inicez ama ordan kendime kalın bşiler alıcam artıkın sonunda:))
ayrıca nida hanım ufuğa da mail atıyorsundur lafını eshefle kınıyorum o bana düzenli mail atıyor ama size ne kadar atabiliyorsam ona da okadar. yuh yani ya okadar da değil!!!
öyle yani bencil karılar
şimdilik bukadar
görüşmek dileğiyle yavrucuklarım
peipei:)

31 Temmuz 2009 Cuma

Yolcu-2 oldu yine Gözcü-2 :)

Len teeee Trabzon'a gittim geldim ve sen hala buraya bir halt yazmadın! Ayrıca mail de atmamışsın! Sevinç sen bence şimdiden savunmanı hazırla yafrum! Daha üç ayın varken iyi mazeretler listele kendine...! Başka da bir şey demiyorum lan, küpek karı..! Hıhh..!

Özledim lan..! Ondan bu kadar sitemim aslında sen de biliyorsun tabii de tutamıyorum hacı kendimi ve zamanı XD

Neyse terkettim bu diyarı ben yine :p

24 Temmuz 2009 Cuma

sor bakalım neden?

önce bir sor bakalım şu bünyeye "hacı sen ne haldesin, ne durumdasın?" diye. gerçi sormana gerek bile bırakmıyorum işte; saçmalama stilimden anlaman lazım ne durumda oluduğumu..! x)

ölüyorum kızım ben burda sıkıntıdan. fazla oksijenden ötürü de beyin sulanması oldu egzos kokusuna hasret kaldım lan! :) benim kafayı çalıştıran şey egzos kokusuymuş bunu anlıyoruz yani burdan! :p

o değil de lan ciddiyim bak kurtarın beni lan burdannn...!!! imdaaaattt!!! :(

23 Temmuz 2009 Perşembe

arz ediyorum:

yahu yetkililere sesleniyorum burdan: birisi serap'ın içindeki şu karadenizliyi öldürsün. nolursunuz lan. arkadaş hatunda nasıl bir mesajlaşma güdümü varsa amerika'ya mesaj atmaya çalışıyo çapsız ya! ulan bi dene de gör bakayım o telefon kendini imha etmiyo mu, avea'dan gelip seni dövmüyolar mı, aksakallı dede bile rüyanda gelip kafana vurmuyo mu asasıyla "tüü cibiliyetsiz" diye.
"mesaj atılıyo mu?" demiş ya... XD

21 Temmuz 2009 Salı

Yolcu-2 isyanlarda bre..!

Hacı bildiğin ölüyorum lan..! Yaramadı burası bana :/ Hani eyvallah sessizlik falan iyi güzel de bir yere kadar harbiden. Sen de zaten yazmıyorsun hãlã buraya! İyi tamam aradın falan ama olsun yaz lan küpek karı :) Ayrıca o numaraya mesaj atılabiliyor mu lan acaba? :) Bize bildiğin Turkcell numarası olarak gözüküyor o arama yaptığın hat.

Özledim sanki ama hadi neyse! :)

Ben yine yazarım kuzum, canım, ciğerim...! ;)

16 Temmuz 2009 Perşembe

13 temmuz pazartesi tarihli kayıta comment: "küpek karı" çıkışı şahaneymiş lan :D
14 temmuz salı tarihli kayıta comment: serap psikolojikman bozuldu yokluğunda sevinç.
şimdi geldim kendi kaydıma...
evvela haber vereyim, deep purple konserine gidiyorum çatır çutur.
ama en mühimi sevinç, bu facebooka fotoğraflar koyarken falan iki satır da olsa mail atmayışına ben şahsen bozuluyorum. hayır bir de eğer ki ufuk'a düzenli olarak mail atıyorsan ve biz burda kendimizi paralıyorsak işte o zaman çok daha acayip bozulacağım ki senden beklemediğim bir nanelik de değil bu hani...
her neyse. mail at barışalım.
öptüm!

15 Temmuz 2009 Çarşamba

Yolcu 2 oluyorum, evet! :)

Cuma sabahı Trabzon'a gidiyorum len. Kesinleşti dün... Oraya gidince yine not düşerim sana burdan. Maillerini kontrol etmiyorsun sanırsam, kaç gündür cevap bekliyorum sesin çıkmadı hala?! Merak ediyorum, ediyoruz, inatla devam etmemize artık müsade etmesen de bir haber eylesen kuzum. :/

14 Temmuz 2009 Salı

Hayırdır inşallah, hayırdır inşallah!

O değil de hacı bildiğin iki gecedir rüyama girip duruyorsun lan... ve ikisi de aynı rüya. Rüyada kötü bir şey yok hatta baya bir eğlenceli ama bilemiyorum yani.

Rüya da şöyle hatta; izin gününde kafana estirip çat diye Türkiye'ye geliyorsun ve iki gün sonra geri dönüyorsun tekrar işin başına. Sizin evde toplaşmış bir halde başlıyor tabii rüya, anlatıp duruyorsun falan, gülüyoruz eğleniyoruz hep beraber. Ayrıca bu gidip gelme olayını iki kere yapıyorsun rüyamda. Onu da geç rüyamın içinde de aynı rüyayı görmüşüm hesapta sana anlatıyorum falan. "Böyle bir rüya görmüştüm ben de, karı psikopat çıktı harbi geldi iki günlüğüne!" falan diyorum böyle.. =)

Neydi bu şimdi anlamadım ben valla :)

13 Temmuz 2009 Pazartesi

BLOG yaz 9865'e yolla her gün hatırlatma mesajın gelsin...!

Rica etmekle kalmıyorum içimde fazlası var bu konuda, o fazlalığı tarif bile edemiyorum o derece(!)
Kızım bak ciddi ciddi başlıktaki kampanyayı senin için başlatacam bak, Amerika'da geçen bir operatörle mailleşip sana bir hat ayarlicam ordan bak! Bak içimdeki fazlalık beni saçma sapan laflar etmeye sürüklüyor, etme eyleme ilgilen len burayla. Yaz lan, küpek karı..! Feyspuk'a fotoğraf koyarken buraya da iki kelime yazsan ölür müsün lan! Her gün ne yaptığını yaz demiyoruz, ama üç-dört günde bir de olsa yaz ulan! :)

(Bu arada da Nida gaz vermese bunlar içimde kalacakmış resmen he!) XD

meydey meydey!

nida'dan sevinç'e! nida'dan sevinç'e!
oğlum burda tarafınızdan itinayla doldurulması gereken bir blog var. çok rencide oluyor, bir ara adam yerine koyup da yazsanız keşke iki lokma sayın özdil. hayır o rencide olurken arada biz de kaynıyor, meraktan çatlıyoruz burda paşam. olmuyor böyle. rica ediyorum. hatta serap bile ediyordur bence.
ediyo musun lan?

9 Temmuz 2009 Perşembe

Yazacak bir şey de yok sanki ama hadi bakalım başladım yazmaya..!

Yazacak çok fazla bir şey bulamıyorum ama yine de saçma bile olsa yazasım geldi. Zira evde sıkıldıktan sonra kendimi bulduğum durak ya sizin ev ya da Nida'ların ev oluyor. Hiç konuşmayıp öyle mal gibi birbirimize bakıp otursak bile zaman zaman, evde tek olmaktan iyidir resmen. Eh şimdi Nida bu tarafta değil, sen de oralarda olunca böyle biraz şapşala bağladım resmen.

Bu gece de uyuyamadım zaten; saate en son baktığımda 05:30' du. Ezan bile okundu, dinledim yatağa oturup. Mp3'den şarkı dinleyip durdum paso. Sıradaki şarkı onun bunun için gelsin deyip eğlendim kendi çapımda. Gülme lan; uykum gelmedi ne yapmamı bekliyorsun yani, allah allah! Hem tüm şarkılar da uyumlu geldi ki; yani kim için dediysem hep o kişinin en sevdiği parçalardan biri denk geldi mesela. Hatta o kadar oldu ki artık hani "ulan bu da tutarsa bak oha artık harbiden!" şeklinde düşünüp Sadık diye bir arkadaş var "hadi bakalım Sadık için olsun" dedim, ve evet..! "oohh you touch my talala" şarkısı ile 822 adet parçadan tak diye o denk geldi; ve sadece mp3'ümde o şarkı vardır Sadık denen şahsa uygun! Gerisini gel sen düşün artık. Hayır bir ara "dalga mı deçiyorsun, napıon nası gidiyor!?" diyesim geldi de, gece gece çarpılmak istemedim hani. :)

He bir de sabah uyandığımda odamda eşşek gibi bir arı vardı -ki tam senlik(!)-. Bir yer bulmuş kendine camdan giriyor oraya gidiyor, bir şeyler yapıyor sonra çıkıyor camdan, dolanıp yine geliyor aynı yere konup bir şeyler yapıyor falan. Dikkatimi çekti kalktım yataktan "lan ne boklar çeviriyorsun orda!" diye söylenerekten. Arı gittikten sonra bir baktım, bildiğin sıçmış hacı oraya eleman(!) Gütünü dayamış oraya "bokunu çevire çevire sıçmış" lan. Hayır söylediğim cümlenin birebir çıkmasına mı yanayım, arının teki gelmiş odama sıçıyor ona mı yanayım(!)
Geceden beri üzerimde bir şeyler var ama hadi hayırlısı artık! :p

O değilde gereksizde olsa yine de yazacak bir şey buldum lan! XD
Vay anasını..!

Ayrıca babam Kuzguncuk'a iniyorum deyip çıktı evden, iç çektim bir aniden. Gerçi bugün hava yağmurlu lan gidemezdik.. :) Ama yine de hani beraber bir gidesim geldi duyunca. Neyse işi duygusallığa vurmadan kaçayım ben. Bu kadar saçmalığın üzerine duygusallık cık, boşver, ı-ıh yani :)

Eh o zaman şimdilik bu kadar yafrimu... ;)

5 Temmuz 2009 Pazar

Kuzucuklarım;
yaşadığım yüzlerce şanssızlıktan biri de geldiğimin ilk günü bilgisayarımın bozulması olduğu için, sık sık iletişime geçemiyoruz ama aklım sizde... Her an, her dakika
Ma'dan sonra kalktık Maine'e geldik ve hemencik işe başladık.
Aslında burası güzel ama, çok yorulduğumuz için pek fırsatlardan yararlanamıyoruz :)
Burası bildiğin Küçük Türkiye; şu anda bile odamızda türküz, bu sadece 3'te 1'i :))
Alışmaya çalışıyorum, ama nasıl bir etki bıraktıysanız pek de olmuyor sanki!..
Hemen verdiğiniz çerçeveyi yanımdaki komidine koydum. Diğer resimler de aynada duruyor.
Durup durup seyre dalıyorum, sonra Meltem "Allah canını almasın, hadısene lenn!.." çığlıklarıyla beni hayalelrimden uyandırıyor :))
Dün "4 of July" vardı, burası için önemliymiş. Bayram yaptık, hem de otostop çekerek; şehre indik, havai fişek izledik...
Ama Türkiye'de çok daha güzel,
buradakiler ağzını açmış mal mal izliyorlardı. Biz Türkler sıkıldık, sünnet düğünlerinde bile daha güzelini yapıyoruz falan dediler :) Ve bence de haklıydılar,
öyle yani :) Allah bilir bundan sonraki yazım ne zaman olacak ama siz elinizden geldiğince yazmaya çalışın,
okudukça kendime geliyorum...
Sizi çok ama çok seviyorumm, hem de bööle komacannn öptümmm,
hadi görüşello kuzucuklarımmm :)))

4 Temmuz 2009 Cumartesi

günlerden bir gün, 4 temmuz olsa gereng.

yok ben trip yapmıycam "ananlara mail atarken bize de at" diye de atsan iyi olur sahiden. hani ben çok sıklıkla kontrol edemesem de serap'tan haber alıyorum. bi de sevinç inanılmaz iç daralmaları geçiriyorum, elimi telefona atınca senden haber alamamak da çok canımı sıkıyor o yüzden bekliyorum mail.
yaprak ve yağız istanbul'a gelip gittiler. ben şu alışveriş merkezindeki iş görüşmesine gitmedim. yaparken kendimi iyi hissedebileceğim bi şeyler bulabileceğime inandım zira.
her neyse, bu sabah bi telefonla uyandım. onur acilen okula çağırıyordu beni. kanaltürk'te "neler çektiğimizi biliyor musunuz?" diye bir program başlayacakmış, öğrencilerin film çekerken yaşadıklarını anlatmayı amaçlıyorlarmış. bu yüzden de her hafta bir ünlüden bir konu ve film adı alıp bir ekibe film çektireceklermiş. bu programın ilk ekibi de biz olduk. onur, ben, gökcan ve fadime ile said diye iki arkadaş daha. bizim konumuzu da mesut yar verdi, uyku problemi çeken 4 kişi anlatmamızı istedi. çok aceleye geldi, bugün burda cumartesiydi ve pazartesi günü filmi çekmemiz gerekiyor. böyle bir koşturmacaya girdik bi anda anlayacağın.
yarın bir ara sizinkilere uğrayıp senden haber almaya çalışacağım. iş durumu konusunda bana mail atacağını düşünmüştüm de sesin çıkmamış, aklım kalıyor sende.
habersiz bırakmayın. bol şans.

1 Temmuz 2009 Çarşamba

8. Gün, ayrıca Kabotaj Bayramı :)

Len..! 1 Temmuz denizcilik ve kabotaj bayramın kutlu olsun yafrum. :)

O değil de Hülya teyze söyledi bugün, iş konusunda sıkıntı varmış :/ Massachusetts'de sorun olmuş kabul etmemişler dedi, sinir oldum duyunca... Başka bir şehirde falan iş varmış dedi anlamadım tam, artık yazmaya başla da anlatıver gözünü sevem hade! Ananlara her gün mail atarken bize de atsan ölürsün ayrıca, de mi..! hıhh...

30 Haziran 2009 Salı

7. Gün

Çok sıcak burası Seviinnççç!.. Dün ve bugün ölüyorum sandım artık len :\

Ezgi kadını en sonunda tatilinden döndü diye dün bir Caddebostan'a gidiverdik İpek, Ezgi ve ben; suyumuz çıktı resmen :) Bugün de Kadıköy'e gittim; Nida, Yaprak ve Yağız ordalardı, onların yanına gidiverdim işte. Moda'ya yürüdük dondurma yemek için, neyseki dondurma serinletti içimi, biraz açıldım. :) Resmen 30 derece lan!.. Sen şimdi orda en fazla 20 derecelik bir havada rahatsındır tabii, di mi..? Hıhh...

Converse aldım kendime yine dayanamayıp :) Çanta da aldım yandan asmalı beyaz Adidas'dan falan. Nida farketmedi bile bugün ya da farketti laf etmedi, hıhh... Sen olsan hemen "Len güzelmiş, aferin sana!" derdin. :)

Onun dışında dedikodu olarak yakın çevreden bir şey var mı dur bakem; heh buldum! Özgür yüzük aldı Ezgi'ye :) Pek bir beğendik, klasik de değil kenarları gümüş ortası siyah falan, hatta o siyah kısmı çelikmiş falan :p Başka da action vari bir şey yok valla, sıcaklardan dolayı sanırsam bu durum XD

Artık sen de yazmaya başlasan pek bir güzel olacak sanki :) Meraktan çatlıyorum, detaylıca anlatıver hadi..! :)

27 Haziran 2009 Cumartesi

Aile Ziyareti

Sizinkilere uğradım bugün len! :) Eve adımımı attığımda Kamuran abi senin odandan çıktı, "ne o eşyalarla hasret mi gideriyordun?!" dedim, gülümsedi. Şöyle bir bakınıverdim odana ben de, hiç bu kadar toplu görmemiştim o odayı, böyle bir büyüdü gözümde sanki :p Sen yoksun diye dolap da boştu, elim alışmış tabe açtım buzdolabını kola bulma umuduyla, yoktu! =)

O değilde dün Nida ile boylamlardan falan hesapladık 4 saat fark var diye bulduk, bugün de Kamuran abi söyledi bir site varmış falan orda 7 saat gösteriyormuş. Ulan doğrusu ne bunun bir deyiver hele, bizden kaç saat geridesin sen şimdi lan?! =)

26 Haziran 2009 Cuma

3. Günü 4. Güne Bağlarkene

Sevinç lan Nida'ya laf et, bir şey yap yetiş oralardan. Motoru bozdu diye leblebilerini paylaşmadı bugün benle! Hayır biliyor da benim leblebiye olan düşkünlüğümü!.. Yapılır mı lan bu bana?! Bu hain ve çirkin kadın yaptı ama!.. :(

25 Haziran 2009 Perşembe

gözcü-1'den yolcu-1'e

senin yokluğun can'a nasıl çarptıysa mevsimleri şaşırdı, dünden bu sabaha kadar uyudu ayı. bi ara yemek yemek için uyandı sadece, o kadar.

beni uyku tutmadı. balkonda oturdum, kendi kendime aşağı tükürdüm. eğlenmedim lan. o arada baban arayıp senden haber verdi, inmişsin. "acaba ne haldedir?" diye düşündüm. aylardır hayalini kurduğun fotoğraf karesinin içindesin artık, tüm yorgunluğa rağmen heyecanlı olduğunu biliyorum :)

eve yerleşme aşamasında olmalısınız. bi an önce adaptör bul sevinç. bi an önce...

duygulanma lan ama, yolda seninle karşılaşamama ihtimalini bilmek çok canımı sıktı bugün. ama biliyosun ki haddinden fazlaca bunalımdayım ben, ondan olmuştur. yoksa sevinç yokmuş 4 ay, benden kralı mı var lan?

he bu arada benim saçma okul hayatımın en komik olayını aktarayım sana: ayça ve muharrem çıkıyorlarmış! :D onur söyledi. "muharrem bana, ben anıla, anıl ayşeme, ayşem yasine, ali ayçaya, ayçayla muharrem birbirine... yarın sabah hasan hamileyim diyerek gelse şaşırmıycam" dedim. ama bi o kadar da güldüm.

şimdilik aktaracak başka bir şeyim yok. adaptör bul evvela, sonra anlat uzun uzun. bekliyoruz, çok sıkılıyoruz.
bana da simpson's pulu alacaksın, unutma!

ha bir de, Micheal Jackson ölmüş. bizim yerimize de dua ediver. sen daha yakınsın ya, seninki kabul olur :P

24 Haziran 2009 Çarşamba

1. Gün

Len..! Ben sana bu satırları yazar iken sen çok ama çok uzaklarda olacaksın sevgi kelebeğim, hatta hãlã uçuyor da olabilirsin bence :) [ Len ile başlayıp da sevgi kelebeği ile devam etmek ayrı bir çelişkili oldu ama hadi neyse! ] Hatta ve hatta bu satırları okuyabiliyorsan da bir güzel yerleştin, kıçın yere değdi demektir. Eh o zaman gelelim fasülyenin faydalarına kuzum. :) Şimidik, havaalanında ağlayan falan olcak mı diye meraklanıyordun haber eyle demiştin; ben onu sabah sersemliğimden dolayı sana mesaj atmayı unutmuştum. O sebebten ötürü yekten bir onu yazayım hemen; kimsede öyle duygu kıpraşması olmadı yafrum :) sadece bir "enee ciddi ciddi gidiyor len bu şimdi" modunda takıldık o kadar. Dönüşümüzde de zaten şarkılar 'şinanay yavrum şinanaynay" modunda oldu, haberin ola :p He bir de Merve mesaj attı bana havaalanındaki halini ve geri kalanların halini merak etmiş onu sordu, "pek bir helecanlı ve sırıtarak gitti, kimsecikler ağlamadı ;) " dedim, daha da ilgilenmedi cevap bilem vermedi başka :p

Ayrıca o kadar uykusuzluğa rağmen hãlã sapasağlam bir şekilde hiç uyumamış olarak ayakta kalabildik ya biz bugün, kesin bu dünyaya kazık çakmışızdır hepimiz :) Gerçi bir ara otobüsde uyukladım ben sanırsam :) Şoför amca frenlere biraz daha yavaş bassaydı eminim Kadıköy-Fıstıkağacı arası kesintisiz bir şekilde uyurdum :) [ Ayıptır söylemesi, senden sonra bir Taksim-Kadıköy turu yaptık da gün içinde :p ] Eve döndük ve 45 dk sonra Taksim yollarına vurduk kendimizi resmen :) He bir de Nihan sırf seni hatırlatıyoruz diye, bizle bir süre görüşmek istemediğini belirtti, bunu resmen açık açık yaptı her zamanki gibi :)

Benden ilk gün özeti bu kadar yafrum :) Her gün bir cümle de olsa yazarım gibime geliyor, başlığa " 1. Gün " yazınca kaç gün ayrı kalacağız diye sayasım geldi resmen :)

E hade okuşuruz o zaman dana kuşum benim... :) Meltem'e de selam söyleyiver, öpü de ver, aman yap bir şeyler işte yahu!

"okuşmak" da iyi bir kelime oldu orada bence, itiraf edin hade..! Bu sefer sağlam bir espri görünümü oluşturdum sanki, ne dersiniz? :)

Neyse gaçayım ben tamam :) Ahanda gaçtım... ;)